21 Temmuz 2014 Pazartesi

İzmir Bornova

İzmir Bornova



Bornova İzmir'in metropol ilçelerinden biridir. Yamanlar Dağı'nın eteğinde, 380 kuzey enlem ve 270 derece boylam üzerinde yer alan, İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde bir ilçe merkezidir. İzmir'in merkezi Konak'ın 8 km kuzeydoğusunda, İzmir Körfezinden 3 km doğudadır.

470.211 yerleşik ve 1.000.000 hareketli nüfusa sahip olan Bornova, köyleriyle birlikte 205 kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Kuzeyinde Karşıyaka ilçesi ve Manisa ili toprakları; doğusunda Kemalpaşa ilçesi; batısında Karşıyaka, Bayraklı ve Konak; güneyinde Buca ile çevrelenir. Belediye teşkilatı 1882 yılında kurulmuş, 1957 yılında ilçe haline gelmiştir. Yüzölçümü 224 km2’dir. Nüfusu 481.739'dur (2008).

Ege Üniversitesi'nin ana kampüsü ve üniversite ile aynı adı taşıyan, Türkiye'nin en büyük hastanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesi bu ilçede bulunmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi'nin Selçuk Yaşar kampüsü de Bornova Ağaçlıyol mevkiindedir.

İki büyük askeri birliğin yanı sıra, İzmir-İstanbul, İzmir-Ankara, İzmir-Aydın ve İzmir-Çanakkale karayolu ağlarının merkezinde bulunması, 2000 yılında metronun Bornova'ya uzanması ve İzmir Otogarı'nın ilçe içinde konuşlandırılmış olması ve Bornova-Kavaklıdere-Işıkkent üçgeninin sanayi bölgesi olarak saptanması ve 4 sanayi sitesinin yerleşim alanı içinde bulunması, Bornova'nın gelişimine bugün ve gelecekte etki yapacak unsurların başında gelmektedir. Bornova bu arada, Kavaklıdere, Çiçekli ve diğer köyleriyle İzmir'in akciğeri konumunu sürdürmektedir.

Bornova'nın yerleşim büyük ölçüde şehir dokusunun içindedir. Bu nedenle bağlı beldesi yoktur. 12 köyü bulunmaktadır.

                                                               TARİHÇE

İsmi Osmanlı kayıtlarında Birunabad olarak geçmiş ise de, Farsça "dış, harici" anlamına gelen "birun" kelimesinin, genellikle yer isimlerinde bir özel isimle birlikte kullanılan "-abad" takısı (İslamabad, Haydarabad gibi) ile pek uyuşmaması, Birunabad'ın başka bir ismin tahrif edilmiş veya uyarlanmış şekli olabileceğini düşündürmektedir. İsmin başlangıçta "Burunova" şeklinde geçtiği de öne sürülmüştür.

Bornova'nın çekirdeği bugün Erzene mahallesi diye anılan mahallenin Hükümet Konağı'nın arkasında kalan ve eski adı Havuzbaşı olan kısmıdır. Tarihi 1800'lere varan iki katlı ve bahçeli Rum evlerine hâlâ rastlanabilen (ve çoğu yenileme ve yeniden değerlendirilmeye muhtaç) Erzene, 1924 Nüfus Mübadelesi'nden sonra, önce Kavalalılar ve Giritlilerce iskan edilmiş, 1950 sonrasında da Yugoslavya göçmenlerini barındırmıştır. Ayrıca Erzene'nin yanıbaşında başlangıcından beri bir Roman mahallesi bulunmuştur. Kavalalılar, o dönemde tarım arazisi olan Bornova ovasında tütüncülükle, Giritliler sebze meyvecilikle, Yugoslavyalılar ise bölgedeki mensucat fabrikalarında işçilik yaparak Türkiye ekonomisine ilk adımlarını atmışlardır.

Bornova, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde ve özellikle 1865'de Halkapınar çıkışlı bir demiryolu hattının buraya uzatılmasıyla, İzmir'in zengin Levanten ailelerinin tercih ettiği bir yerleşim mekanı olmuştur. İzmir merkezinden daha ferah ve serin havası ve 1980'li yıllara kadar İzmir ile arasında varlığını sürdüren mandalina bahçelerinin nezih ortamı, İngiliz konsolosluğu rezidansının ve çoğu İngiliz kökenli pek çok ailenin muhteşem konaklarının Bornova'da inşa edilmesi sonucunu doğurmuştur (İtalyan ve Fransız kökenli Levantenler daha ziyade Buca'yı tercih etmişlerdir.)

Anekdotik bazda, Türkiye'deki ilk futbol maçı 1890 yılında İzmir'e gelen İngiliz denizcilerle İzmirli gençler arasında Bornova'da, ülkemizdeki ilk atletizm yarışmaları da 1895'de yine Bornova'da gerçekleşmiştir.

İzmir'in kurtuluş günü olan 9 Eylül 1922'de Türk ordusu İzmir'e Bornova'nın üst kısmındaki Belkahve Geçidi mevkiinden girmiş, Nif'te (Kemalpaşa) gecelediği 8 Eylül akşamının gecesinde muzaffer orduların komutanı Mustafa Kemal Paşa, Belkahve'ye çıkıldığında ayakların altında bütünüyle uzanan İzmir'i ilk kez buradan görmüştür.

Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
2007 Nüfus Sayımı’na göre toplam nüfusu 476.153’tür. Bu nüfusun 470.211’i merkezde, 5.942’si belde ve köylerde yaşamaktadır. Nüfusu 2008 yılına göre 481.740'dir. Nüfus yoğunluğu 1771, 1990 sayımına göre nüfus artış oranı % 35.46’dır (1945 nüfusunun sadece 10 bin olduğunu da bu arada hatırlatmak gerekir). Bu baş döndürücü nüfus artışına rağmen Bornova'da gecekondulaşma yok denecek kadar azdır. Yaşam ömrünü tamamlayan eski yapılar, niteliklerine göre restore edilmekte ya da imar planları uyarınca yıkılmaktadır.

    2007 Nüfus Sayımı’na göre toplam nüfusu 476.153’tür. Bu nüfusun 470.211’i merkezde, 5.942’si belde ve köylerde yaşamaktadır. Nüfusu 2008 yılına göre 481.740'dir. Nüfus yoğunluğu 1771, 1990 sayımına göre nüfus artış oranı % 35.46’dır (1945 nüfusunun sadece 10 bin olduğunu da bu arada hatırlatmak gerekir). Bu baş döndürücü nüfus artışına rağmen Bornova'da gecekondulaşma yok denecek kadar azdır. Yaşam ömrünü tamamlayan eski yapılar, niteliklerine göre restore edilmekte ya da imar planları uyarınca yıkılmaktadır.

Read More

Barselona Şehri

Barselona Şehri



Barselona (İspanyolca ve Katalanca: Barcelona), İspanya'da Katalonya Özerk Topluluğu ve Barselona ilinin merkezi ve İspanya'nın ikinci büyük kenti. Ülkenin kuzeydoğusunda, İspanya-Fransa sınırının 150 km güneyinde yer alır. İspanya'nın Akdeniz kıyısındaki en önemli limanı ve ticaret merkezidir. Kendine özgü kültürü ve güzelliğiyle ün yapan Barselona'nın, Gaudi'nin başını çektiği modernizm akımıyla planlanmış, 1900'lerden kalma ızgara planlı modern bölümü ilgi çekmektedir. Yaygın dil Katalancadır. 1992 Yaz Olimpiyatları'na evsahipliği yapmıştır. Avrupa Birliği sınırları içindeki altıncı büyük metropoliten alandır.

                                                            TARİH
Barselona söylentiye göre İÖ 3. yy'da Kartacalılar tarafından eski bir İberya kenti üzerine kurulmuştur. Kentin adı da bir olasılıkla Kartaca'nın ünlü yönetici ailesi Barkaslardan kaynaklanır.

İÖ 218'de Romalılar tarafından fethedildi ve İÖ I. yy'da sömürge statüsü aldı. Kent Roma döneminde Colonia Faventia Julia Augusta Pia Barcino adını almış, Magriplilerce de Barcaluna olarak adlandırılmıştır. 415'te Vizigotların işgal ettiği kent, 717 dolaylarında Arapların eline geçti. 801'de Karolenj Hanedanı'ndan I. Louis (Dindar Louis) kenti Araplardan alarak kendi topraklarına kattı. Barselona kontları bu dönemde özerkleştiler ve 10.-11. yüzyıllarda Katalonya'nın geri kalan bölgelerini de denetimleri altına aldılar. 1137'de Katalonya ve Aragon'un birleşmesiyle kentte ticaretle uğraşan varlıklı sınıfların siyasi gücü arttı. Kısa sürede Barselona, Akdeniz ticaretinde Cenova ve Venedik'le boy ölçüşür hale geldi.

14. yüzyılda veba salgınları nüfusu önemli ölçüde azaltınca kent bir duraklama dönemine girdi. Napoli'nin 1442'de Barselona'nın yerine Katalonya-Aragon monarşisinin merkezi olması kentin önemini daha da azalttı. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz'de artan gücü ve Amerika'nın keşfi de Barselona'nın Akdeniz ticaretindeki konumunu gölgeledi. 1615'ten sonraki dönemde Madrid'deki yöneticilerle ilişkiler bozuldu ve Katalonya'nın Amerikan kolonileriyle ticaret yapması tümüyle engellendi. 1705'te İspanya Veraset Savaşı sırasında Avusturyalı arşidük III. Karl Barselona'da krallığını ilan etti. Ama V. Felipe savaşı kazanınca kent 1714'te ele geçirildi ve özerkliğine son verildi.

1808-13 arasında Napoléon'un egemenliği altında kalan kent, bundan sonraki dönemde hızla sanayileşmeye başladı. Buhar gücüyle çalışan ilk dokuma fabrikası 1832'de açıldı. Kısa sürede Barselona, İspanya Krallığı'nın en önemli kenti haline geldi. İşçi sayısının hızla artmasıyla siyasi ve toplumsal çatışmalar da baş gösterdi. Bunların en önemlileri 1835'te 11 manastırın tahrip olmasına ve 1909'da 60'tan fazla kiliseyle dinsel yapının bütünüyle yakılmasına yol açan olaylardı.

Barselona, Katalan ayrılıkçı hareketinin de merkeziydi. 1936'da İspanya İç Savaşı'nın başlamasıyla kent Özerk Katalonya hükümetinin ve Cumhuriyetçi güçlerin merkezi durumuna geldi. Temmuz 1936'da, şehri Francisco Franco'ya teslim etmeyi amaçlayan askeri ayaklanma, sendikacı milislerin kitle halinde harekete geçmeleriyle bastırıldı. Mart 1938'de İtalyan hava kuvvetleri tarafından şiddetle bombalandı. Ocak 1939'da kentin işgali Cumhuriyetçi hükümetin yenilgiyi kabul etmesine yol açtı.

Franco kuvvetlerinin eline geçmesinden sonra Katalonya'nın özerk kurumları feshedildi. İç Savaş sırasında uğradığı yıkıma rağmen Barselona, sanayileşmiş ve zengin bir bölgenin merkezi olarak gelişimini devam ettirdi.

1978'de yeni anayasa uyarınca Katalonya Özerk Topluluğu'nun (Generalitat de Catalunya) merkezi oldu. Bölgede Barselona'yla birlikte Gerona ve Lérida ve Tarragona illeri yer alır. 1992 Yaz Olimpiyatları'na evsahipliği yaptı.





Read More

İZTUZU PLAJI

İZTUZU PLAJI
İztuzu plajı, Muğla ilinin Ortaca ilçesine bağlı olan Dalyan beldesi yakınlarında bulunan 4,5 km uzunluğa sahip bir Akdeniz plajıdır. Plaj, deniz suyu ile tatlı su arasında bulunan ender plajlardan biridir. Plaja, Caretta caretta'ların yumurtalarını bırakmasından dolayı "Kaplumbağa Plajı (Turtle Beach)" da denilmektedir. Plajda denize girenlerin yumurtalara zarar verememesi için yumurtaların olduğu bölgeler düzenli olarak işaretlenmektedir. 1988 yılında alınan karara göre plaj, kaplumbağaların rahatsız olmaması için saat 20:00-08:00 arası kapalıdır ve çevresinde gürültü çıkarmak veya ışık yakmak yasaktır. Ayrıca plajda yaralı kaplumbağalarının tedavilerinin yapıldığı bir tedavi merkezi de bulunmaktadır.
Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği plaj, doğallığı ve temizliği ile dünya çapında birçok ödül almıştır.


Read More

ORTAKENT PLAJI

ORTAKENT PLAJI
Upuzun kumsalıyla yaz aylarının vazgeçilmez plajlarından olan Ortakent, mavi bayraklı deniziyle ön plana çıkıyor. Bodrum şehir merkezine yakın olan plaj, tatilcilerin gözdelerinden.
Bodrum yarımadası plajlarının hiç birinde olmayan bir kum, tertemiz mavi bayraklı bir deniz ve iyi organize olmuş bir belediyecilik hizmetiyle Ortakent - Yahşi beldesinin yıldızı giderek yükseliyor.
Bir konuya açıklık getirelim: Ortakent ve Yahşi birbirine çok yakın iki yerleşim birimidir. Ortakent daha geniş bir alana kurulu ve daha gelişmiş bir yer, Yahşi ise yine aynı yol üzerinde ama tepede kurulu daha küçük bir köydür. İkisinin yalısı, yani deniz kıyısındaki bölgeleri aynı yerdir; kimileri Ortakent Yalısı diye anar, kimileriyse Yahşi Yalı. Çoğu kişi de Ortakent - Yahşi Yalı der.
Adından da anlaşılacağı gibi Ortakent, Bodrum Yarımadası'nın tam ortasında kurulmuş. Bu yüzden de Bodrum'un merkezinden yarımadanın diğer yerlerine ulaşan yolların üzerinde bir kavşak. "Yahşi" adı mavi denizi ile geniş kumsalına çok yakışıyor. .
Denizden esen serinletici rüzgâr, yaz sıcağının altında güneşlenirken bunalanların imdadına koşar. Eğer keyifle oturduğunuz yerden kalkmak istemiyorsanız, sahil boyunca yayılmış kafe ve restoranlar siz güneşlenirken bile servis yapmaya hazırdır. Burası saatlerce dinlenip denize girebileceğiniz huzurlu ve sakin bir yerdir.


Yaklaşık 3500 yıl önce Miken uygarlığı döneminde ilk yerleşimlerin başladığı sanılan bölge, eskiden Müsgebi olarak anılırdı. Turizmin tüm cazibesine rağmen burada toprağa bağlı yaşamlarını sürdürenler hâlâ vardır. Kasabadan sahile uzanan yeşil verimli vadi; incir, zeytin, mandalina ağaçları ve düzenli ekilmiş sebze bahçeleri ile doludur.
Ortakent 2006 yılında gerçekleştirdiği sanat etkinlikleriyle adından sıkça söz ettirdi. "Denizi Cazladık" adlı konserler dizisi, Bodrum'da sezon boyunca düzenlenen diğer konserlerden farklıydı. Bu konserlere gidecek olanlar bir noktadan sonra, tamamen bu iş için organize edilmiş toplu taşıma araçlarına bindirilerek konser alanına götürüldüler ve mum ışıklarıyla, meşalelerle aydınlatılmış kumsalda, yerdeki minderlerde dilerlerse uzanarak, dilerlerse yalınayak dans ederek konseri dinleyebildiler. 



Read More

ÇIRALI PLAJI

ÇIRALI PLAJI
Caretta Caretta kaplumbağalarına ev sahipliği yapan Çıralı Plajı, dünyada eşine az rastlanır güzellikte bir plaj. İki taraftan kayalarla çevrilmiş, akan dere yataklarının serinlik verdiği hafif taşlı denizi ve ince kumlu kumsalı sizi hemen kendine çekiyor.




Read More

PATARA PLAJI

PATARA PLAJI fotoğraf

PATARA PLAJI

Patara Plajı, Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara antik kenti yakınında bulunan ve bu bölgedeki en büyük ve güzel plajlardan biri. Patara kumsalı, çevredeki kumsalların en uzunu ve en görkemli olması nedeniyle her yıl yüzbinlerce turisti ağırlıyor.


Patara plajından içeriye, antik kente, rüzgarla taşınan kumulların önüne geçilebilmesi için setler oluşturulmuştur.
Patara plajı genişliği ve uzunluğu nedeniyle geçmişte Yeşilçam filmleri tarafından çöl sahnelerinde fon olarak kullanılmıştır. Günümüzde de, naturist ve nudistlerin rahatlıkla çıplak olarak yüzüp güneşlenebildiği bir sahil olarak karşımıza çıkmaktadır.





Read More

pamukkale travertenleri

pamukkale travertenleri


Pamukkale, güneybatı Türkiye'deki Denizli ilinde doğal bir mevkidir. Kent kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını, travertenleri kapsamaktadır. Türkiye'nin Ege bölgesinde, ılıman bir iklimi olan Menderes Nehri vadisinde bulunur.

Eski Hierapolis kenti, toplam 2700 metre uzunluğunda, 600 metre genişliğinde ve 160 metre yüksekliğindeki beyaz "kalenin" üzerine inşa edilmişti. Pamukkale, Denizli'nin 20 km uzaktaki merkezindeki vadinin karşı tarafındaki tepelerden görülebilir. 5-10 km yakınında Laodikya antik kenti bulunur. 5 km ilerisinde ise uluslararası bir termal merkez olan Karahayıt köyü vardır. Pamukkale UNESCO tarafından belirlenen Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. Travetenler görsel zenginliğin yanı sıra kalp rahatsızlıkları romatizma göz ve deri rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.


Pamukkale terasları, kaplıca suyu tarafından çökeltilmiş bir tortullu kayaç olan travertenden oluşur.
Bu bölgede, 35 °C den 100 °C ye kadar olan sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su kaynakları vardır
pamukkale travertenleri

Read More
Blogger tarafından desteklenmektedir.